KÜNYE
YAPIM : 2015 – ABD,
İNGİLTERE
TÜR : BİLİM-KURGU, DRAM,
GERİLİM
YÖNETMEN : ALEX GARLAND
OYUNCULAR : DOMHNALL
GLEESON , ALİCİA VİKANDER, OSCAR ISAAC, COREY JOHNSON, CHELSEA Lİ
SENARYO : ALEX GARLAND
IMDB PUANI : 7/7
Ex
Machina bu yıl vizyona giren, oldukça
büyük ses getiren ve beğenilen filmlerden. Genel olarak filmin konusuyla ve
hikayeye başlangıcıyla ilk dakikadan itibaren seyirciyi içine çeken bir etkisi
var. Öte yandan konuya ilgiliyseniz verdiği alt metin mesajlar ve barındırdığı mitolojik
ögelerle de insanı cezbediyor.
Filmin
konusuna gelecek olursak; Googlevari bir şirkette düzenlenen bir yarışma
neticesinde birinci olan arkadaşımız Caleb, şirketin sahibi ve filmin dahi
çocuğu Oscar’ın dağın başındaki teknolojik evinde bir hafta geçirmekle
ödüllendirilir. Tabi ev, ev değil bildiğimiz NASA’dan bozma bir teknoloji
labirenti. Öncelikle büyük patron Oscar’ın dağın başında boş boş
oturmadığını, burada işleri ilerletip robot teknolojisinde çığır aştığını
öğreniyoruz. Caleb’dan da önemli bir konuda yardım istiyor. Basit bir Turing
test!! Yani güzeller güzeli robotumuz Ava bir bilince sahip mi? Değil mi?
Oscar, Caleb’ın Ava ile gerçekleştireceği görüşmelerle bunu
test etmesini istiyor.
Konu
enteresan. Yapay zeka konulu filmlere göre bana kalırsa içinde bolca yenilik
barındıran, bakış açısını farklı bir alana çeken bir senaryoya sahip. Zaten filmde
en baştan itibaren sanat filmi tadında ilerliyor. Robotların aksiyon dolu
maceralarından çok evrim, yapay zeka, robotların gelişimleri ile ilgili
sohbetlerin içinde buluyorsunuz kendinizi. Aslında meraklıları için bence
öğretici bir duruşu da var filmin. Mekan, oyuncular, diyalogların uzunluğu
biraz ağır. Yani içinde yapay zeka, teknoloji
ve robotlar geçiyor diye aksiyon
dolu sahneler falan beklemeyin.
Ancak izlerken merak duygusunu
film boyunca öyle bir işlemişler ki kesinlikle sıkılmıyorsunuz. Her sahnenin
ardından merakla devamının gelmesini bekliyorsunuz. Son sahneye kadar
izleyiciyi sıkmadan kendini izlettirmeyi biliyor. Bu yönüyle de meraklısına
değil her kesime hitap eden bir havası var.
Filmdeki
diğer bir vurucu nokta da izleyici üzerinde yarattığı kuşku. İzlerken sürekli
bir “acaba??” içine düşüyorsunuz. Ava ve
Oscar’ı izlerken sürekli bir diken üstünde olma durumu var film boyunca. İyi mi
kötü mü karar veremiyor insan. Bir iyi
niyetinden şüphe etmediğimiz Caleb oluyor. Ancak onunla ilgili de farklı bir
ikilemde kalıyorsunuz. O kısım daha bir kilitliyor ekrana.
Tabi
bana kalırsa bazı eksik noktalarda yok değil. İlk dakikadan itibaren sakin
sakin ilerleyen film sonuç kısmına geldiğinde birden hızlanıyor. Ağır ağır
izlerken birden paldır küldür finale varmışsınız gibi hissediyorsunuz. Sanki
son biraz aceleye gelmiş gibi. Yönetmen izleyiciye fazla düşünecek fırsat
vermemiş resmen. Öte yandan senaryo da
filmi izlerken kabul etmekte zorlanacağımızdan türden çelişkiler de var. Adam
resmen dünyanın en büyük teknoloji firmasının sahibi bir milyarder, dağın
başında bir robotla aynı evde kalıyorlar ve kendini koruma namına yaptığı tek
şey kas yapmak olmuş resmen. Tabi bir de şöyle bir durumda var. Oscar film
boyunca zekasıyla ortalığı inleten bir karakter. Adam kendi başına robot yapmış
robot! Teknolojide dünyanın en zeki adamı ama yine de nasıl oluyorsa basit bir
hamleyle oyuna geliyor. Çelişkinin daniskası! O kısım oldukça saçma gözüktü
gözüme. Yani sistemden bu kadar iyi anlayan zeki bir adam nasıl oluyor da
olacakları bile bile böyle oyuna geliyor anlamakta güçlük çekiyorsunuz resmen!
Genel
olarak zaman kaybı olmayacak izlemeye değer bir film Ex Machina. Sanatlog’da
filmin içerisinde barındırılan mitolojik imgeler, yaratılış mitleri ile ilgili
daha ayrıntılı ve doyurucu bir yazı da var. Bilimkurgu ve yapay zeka
meraklılarının mutlaka okuması gerekli. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz. http://www.sanatlog.com/manset/ex-machina-2015-alex-garland/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder